Dünya futbolunda efsaneleşmiş birçok oyuncu ve takım mevcut. Bu takım ve oyuncuların arkasında her zaman ne yaptığını bilen ve işinin ehli olan teknik direktörler olur. Şimdi sizlerle, yeşil sahaların en unutulmaz ve başarılarıyla dünyaya adını duyurmuş antrenörlerinden bazılarına yakından bakalım.

Lizbon şehrinde dünyaya gelen Mourinho, kısa bir süre futbol oynadıktan sonra, üniversite için spor hayatına ara verdi. Üniversite yıllarında, antrenörlük kursuna giderek kendisini geliştirdi. Eğitimlerinin ardından, genç futbol takımlarını çalıştırmaya başladı ve büyük kulüplerde de tercüman olarak çalıştı. Benfica SL tarafından iş teklifi almasıyla, teknik direktörlük hayatı başlamış oldu. Kısa bir süre sonra Porto’nun başına getirilen, Portekiz Kupası ve UEFA Kupası’nı takımına kazandırarak adını duyurmayı başaran Mourinho, UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu da elde edince Chelsea’ye çağrıldı. Muhteşem başarılarından sonra Real Madrid ile anlaşan teknik adam, 3 yıl bu kulübe emek harcadıktan sonra, eski kulübü Chelsea’nin başına geri döndü. 

Guus Hiddink

Guus Hiddink

Toplam 5 farklı takımda orta saha oynamış olan Hiddink, 1970 yılında PSV Eindhoven’a transfer olunca, geleceği şekillenmeye başlar. Uzun süre PSV’de futbol oynayan Hiddink, altyapısından yetiştiği De Graafschapa’ya geri dönüp 5 yıl oynadıktan sonra, NEC Nijmegen’e transfer olup 4 yıl da burada futbola devam eder. 1982’de futbolu bırakır ve 1987’de PSV Eindhoven’ın teknik direktörlüğüne getirilir. Burada, UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu gibi birçok başarı elde eden teknik adam, Fenerbahçe takımını çalıştırmak için Türkiye’ye gelir. 1 yıl kadar Fenerbahçe’yi çalıştıran teknik adam, önce Valencia’nın başına daha sonra da Hollanda milli takımının başına geçer. 1998 FIFA Dünya Kupası’nda, Hollanda yarı final oynarken takımının başında olan Hiddink, daha sonra Real Madrid takımının antrenörü olur. 

Şenol Güneş

Şenol Güneş

Aslında basketbolu daha çok seven Şenol Güneş, doğduğu şehir Trabzon’da futbola ilginin daha fazla olmasından dolayı basket oynayacak arkadaş bulamıyordu. O da futbolla ilgilenmeye karar verdi ve santrafor olarak futbol hayatına başladı. Daha sonra kaleci olarak, amatör takımlarda oynamaya başladı. Başarılı performansı sayesinde, 1972 yılında Trabzonspor’a transfer olarak takımıyla beraber büyük zaferlere imza attı. Uzun süre gol yemeyerek, Türkiye rekorunu kırdı ve adını dünyaya duyurdu. 1987’de son maçına çıkan Güneş, bir yıl sonra Trabzonspor antrenörlüğüne başladı. Trabzonspor’un ilk UEFA Şampiyonlar Ligi grup maçlarında, takımın başında Şenol Güneş vardı. A Milli Futbol Takımı’nın başına geçtiğinde ise, Türkiye’nin en büyük başarısını elde ederek, ülkesine bronz madalya kazandırdı. 2015 yılından bu yana Beşiktaş’ın teknik direktörü olarak, başarılı kariyerine devam ediyor.     

Mircea Lucescu

Mircea Lucescu

70’li yılların ortasında, profesyonel futbol hayatına Dinamo Bükreş takımında başlayan Lucescu, 250 maçta 57 gol atarak büyük başarılar kazandı. Ştiinta Bükreş ve Corvinul Hunedoara formalarıyla futbola devam ettikten sonra, 1989-1990 yıllarında Dinamo Bükreş’te 1 maç oynayarak futbol oyunculuğuna veda eder. Yaklaşık 9 yıl sonra başladığı teknik direktörlük kariyerinde, Corvinul Hunedoara, Romanya milli takımı, Dinamo Bükreş, AC Pisa ve Brescia takımlarını çalıştırdı. 2000-2002 yılları arasında Galatasaray’ı çalıştıran teknik adam, Real Madrid’i mağlup ederek, UEFA Süper Kupası’nı takımına kazandırdı. Daha sonra Beşiktaş’ı bir sene çalıştıran Lucescu, başarılı kariyerine devam etti. 2008 sezonunda Shakhtar Donetsk takımının başına geçerek, takımına UEFA Kupası’nı kazandırdı. 2017 yılında, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören tarafından, Türkiye milli takımının antrenörlüğüne getirildi.

Fatih Terim

Fatih Terim

Zorlu hayat koşullarında dünyaya gelen Fatih Terim, mahalle aralarında sürekli futbol oynar. Girdiği Motor Sanat Enstitüsü’ne devam etmeyerek, 16 yaşında Adana Demirspor’la futbol hayatına başlamış olur. Başarılı futbol oyunuyla milli takım antrenörü Gündüz Tekin Onay’ın dikkatini çekerek milli takıma çağrılır. Sert oyunuyla ve lider duruşuyla Galatasaray’a transfer olur ve taraftarın sevgisini kazanır. 51 kez milli formayla maça çıkarak, 11 yıl en fazla milli olan futbolcu unvanına sahip oldu. 1985 yılında futbolu bıraktı ve MKE Ankaragücü’nün başına geçerek teknik direktörlük hayatına başladı. 1999-2000 yıllarında, UEFA Kupası’nı Galatasaray’a kazandırdı. Türkiye’de birçok takımı ve aynı zamanda da Fiorentina ve Milan gibi takımları çalıştıran teknik adamı, Galatasaray taraftarı, “imparator” unvanına layık gördü. Şu anda Galatasaray’ın başında görevini sürdürüyor.         

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları



Disqus Yorumları